7 Mayıs 2010 Cuma

ATATÜRK İLKE VE İNKILÂPLARI LAİKLEŞME AŞAMALARI


ATATÜRK İLKE VE İNKILÂPLARI
2: LAİKLEŞME AŞAMALARI
a) Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)

1 Kasım 1922’de hem halife hem de padişahlık yetkilerine sahip olan 6. Mehmet Vahdettin’in padişahlık yani siyasi yetkilerine son verildi ve yeni Türk devletinin siyasi yetkilerine sahip olan tek kurum TBMM oldu.

Vahdettin ise sadece halife olarak kaldı. Bu yönüyle dini yetkiler Vahdettin’e, siyasi yetkiler de TBMM’ye geçmiş oldu. Böylece Din ve Devlet işleri ayrılmış oldu. Saltanatın kaldırılması Laikleşme yolunda atılan ilk adımdır.

b) Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)

Halife Vahdettin 17 Kasım 1922’de Malta’ya gidince TBMM 18 Kasım’da Abdulmecid Efendi’yi halife ilan etti. Abdulmecid efendinin de kendisine tanınan hakları aşıp siyasi bir lider gibi hareket etmesi üzerine halifeliğe de son verildi. Bu siyasal alandaki en önemli laikleşme aşamasıdır.

c) Şeriyye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması (3 Mart 1924)

Şeriyye Vekâleti çıkarılan kanunların dine uygun olup olmadığına karar verirdi.
Evkaf Vekâleti ise bütün vakıfların bağlı olduğu bakanlıktı. Bu bakanlık Vakıflar vasıtasıyla bütün dini kurumları yönetebiliyordu. Bu siyasal alanda bir laikleşmedir.

d) Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)
Medreseler kapatıldı ve eğitim-öğretim birleştirildi. Bu eğitim alanında yapılan bir laikleşmedir.

e) Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması (1925)

Tekke ve zaviyeler tarikat mensuplarının toplanıp ibadet yaptıkları yerlerdir. Bu toplumsal alanda yapılan bir laikleşmedir.

f) Kılık Kıyafet ve Şapka İnkılâbı (1925)

Toplumsal alanda yapılan bir Laikleşme çalışmasıdır.

***ÖNEMLİ NOT: 1925 olayları şöyle kısaltılabilir:

Şeyh Sait Tekke’de Şapkasını ve Kılık Kıyafetini Değiştirirken Takvimdeki Aşar’ı ve Takrir-i Sükûn’u Göremedi---> 1925

1925’teki olayları böyle şifreleyerek vermemizin sebebi bu yıl içinde çok fazla olayın olmasıdır. İnkılâp tarihi dersi için de tarihler çok önemlidir. Zaten diğer yıllarda en fazla iki -üç olay göreceksiniz. 1925’i böylece aradan çıkarmış olacağız.

g) Medeni Kanunun Kabulü (1926)

Dini hukuk kuralları yerine çağdaş ve akılcı hukuk kuralları getirdiğinden hukuk alanında yapılan bir Laikleşme çabasıdır.

h) 1928’de Anayasa’dan “Devletin dini, dini İslam’dır.” Maddesi ve Vallahi adlı milletvekili yemini çıkarıldı. Anayasal alanda yapılan bir Laikleşme çalışmasıdır.

ı) 1934 Giysi Kanunu ile Din ve Mezhep mensuplarının Mabetler dışında dini kıyafetlerle dolaşmalarının yasaklanması. Toplumsal alanda yapılan bir laikleşmedir.

i) 1935’te Hafta sonu tatilinin Cumadan Pazara alınışı toplumsal alanda yapılan bir Laikleşmedir.

j) 1937’de Laikliğin Anayasaya girişi; anayasal alanda yapılan bir Laikleşmedir.

***ÖNEMLİ NOT: İnkılâplar en çok Laikleşme alanında yapılmıştır.

- Tekke ve Zaviyelerin kapatılması
- Medreselerin kapatılması
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu

Toplumdaki Kültürel değişmeyi kolaylaştırmıştır.

3)İNKILÂP –ALAN İLİŞKİSİ

Ulusal egemenlik ve laiklik hakkındaki
Bu ön bilgilerden sonra şimdi İnkılap Tarihinin en önemli konusu ve en çok soru sorulan konusuna giriyoruz (İnkılaplar ve İlkeler konusu.) Önce İnkılâp-Alan ilişkisini vereceğiz. Burada hangi İnkılâbın hangi alana girdiğine bakacağız ve sonrasında da İnkılâp -İlke ilişkisinde hangi inkılâbın hangi ilkeye girdiğini öğreneceğiz.

***ÖNEMLİ NOT: Medeni kanun kadınlara sadece ekonomik ve sosyal haklar getirmiştir. Hiçbir siyasal hak getirmemiştir.
2006 KPSS-I

I. Kadınlara oy hakkının verilmesi
II. Toplumsal ayrıcalık ifade eden unvanların kaldırılması
III. Tek kadınla evlilik esasının getirilmesi

Hangileri 1926 Medeni kanunu kapsamındadır?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I-II
E) II – III

Cevap: C


***ÖNEMLİ NOT: Medeni kanun, Laiklikle ilgilidir. Çünkü İslam Hukuku olan Mecelle yerine çağdaş ve akla dayanan hukuk kurallarını getirmiştir.
Medeni Kanun Halkçılıkla ilgilidir. Çünkü kadınları sosyal ve ekonomik alanda erkeklerle eşit hale getirmiştir.

Medeni Kanun İnkılâpçılıkla ilgilidir. Çünkü eskimiş ve ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş dini kurallar yerine çağdaş kuralları getirmiştir.

Medeni kanun 4 bölüme ayrılmış bir kanundur.

- Şahsın Hukuku
- Eşya Hukuku
- Miras Hukuku
- Aile Hukuku

ŞEMA

a-)Hukuk alanında yapılan diğer inkılâplar

- 1926 yılında İtalya’dan Ceza Kanunu alındı.
- 1926 yılında İsviçre’den Borçlar Kanunu alındı.
- 1926 yılında Almanya’dan Ticaret Hukuku alındı.
- 1927 yılında İsviçre’den Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi.
- 1929 yılında Almanya’dan Ceza Muhakemeleri Kanunu alındı.
- 1929 yılında yine Almanya’dan Deniz Ticaret Kanunu alındı.
- 1932 yılında İsviçre’den İcra ve İflas Kanunu kabul edildi.

b) Toplumsal Alanda Yapılan İnkılâplar

b–1) Şapka ve kılık-kıyafet inkılâbı 1925

25 Kasım 1925’te Atatürk’ün Kastamonu’da şapka giymesi ile artık fes ve benzeri başlıklar yasaklandı.

b–2) Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması 1925

Tarikat merkezlerinin büyüklerine Tekke, küçüklerine de zaviye denirdi. Buralarda tarikatların ilkeleri ve şartları öğretilirdi. 30 Kasım 1925’te Cumhuriyet hükümeti buraları kapatmıştır. Aynı kanunla Şeyhlik, dervişlik, dedelik, seyitlik, müritlik, çelebililik, babalık, emirlik ve türbedarlık gibi tarikat liderlerine ait olan unvanlar da yasaklandı. Yine aynı kanunla türbeler de kapatıldı. Fakat Fatih-Mevlana-Osman Gazi, Kanuni ve Hacı Bektaşi Veli gibi din ve devlet büyüklerinin türbelerine dokunulmadı.

Atatürk’ün “Bu ülke şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi olamaz” sözü Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ile Ölülerden medet ummayınız! Sözü de türbelerin kapatılması ile ilgilidir.

b–3) Takvimde Değişiklik 1925–1926

1 Ocak 1926’dan itibaren Miladi Takvim resmen uygulamaya girdi. Bu karar 1925’te alınmıştı. Bu tarihe kadar Hicri Takvim ve Rumi takvim kullanılıyordu.

b–4) Saatlerde Değişiklik 1926

1 Ocak 1926’dan itibaren alaturka saat yerine alafranga saat kullanılmaya başlandı. Alaturka saat sisteminde bir gün 12 saat gündüz 12 saat de gece olarak adlandırılırdı. Örneğin Sabah 7, akşam 7 gibi. Fakat alafranga saat sistemi ile bir gün 24 saat şeklinde bölümlendirildi 07.00 ve 19.00 gibi

b–5) Rakamlarda Değişiklik 1928

20 Mayıs 1928’de Uluslararası rakamlar kullanılmaya başlandı.

b–6) Ölçülerde Değişiklik 1931

1931’de Endaze, arşın yerine metre, okka, dirhem yerine de kilogram sistemleri getirildi.

b–7) Soyadı Kanunu 1934

Toplumsal alanda karışıklıkları engellemek amacıyla çıkarıldı. Her Türk’ün soyadı alması mecburi oldu. Soyadları mutlaka Türkçe olmalı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adı, ahlaka aykırı ve gülünç kelimelerin soyadı olarak kullanılması yasaklanmıştır. Aynı yıl ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hazretleri ve zade gibi unvanlar da yasaklandı. 24 Kasım 1934’te M. Kemal’e ATATÜRK soyadı TBMM tarafından verildi.

***ÖNEMLİ NOT: Soyadı Kanunu toplumsal alanda eşitsizlikleri ortadan kaldırdığından Halkçılık ilkesi ile ilgilidir.

b–8) Hafta sonu Tatilinde Değişiklik 1935

TBMM 1924 yılından itibaren Cuma gününü resmi tatil olarak kabul etmişti. Bu durum batı ile olan ticari ilişkilerimizi olumsuz etkiliyordu. Bundan dolayı 1935 yılında hafta sonu tatili Cumartesi öğleden sonra başlamak üzere Pazar gününe alındı. 1973’te Cumartesi de resmi tatil günü oldu.


KPSS 2006-I

I- Misak-ı Milli
II. Mudanya Ateşkesi
III. Tevhid-i Tedrisat

Yabancı okulların bağımsız hareket etmesini önleyici hükümler hangisinde vardır?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I-II
E) II-III

Cevap: C


***ÖNEMLİ NOT:

-Takvimde değişiklik
-Saatte Değişiklik
-Hafta Sonu Tatilinde Değişiklik
-Uluslararası rakamların kabulü
-Ölçü birimlerinde değişiklik

Bu inkılâpların amacı Avrupa ile bütünleşmektir.

Toplumsal alanda yapılan inkılâpların amacı; Laikleşme, Çağdaşlaşma ve ikiliklere son vermektir.


KPSS 2006-I

Şapka inkılâbı

I. Toplumda kadın-erkek eşitliği sağlanması
II. Topluma çağdaş görünüm kazandırmak
III. Resmi işlemlerin kolaylaşması

Hangilerine yöneliktir?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I – II
E) II ve III

Cevap: B
 
EğlenceBlog.Com 2010 Eğlence .
Bu sitedeki meteryaller diğer websitelerinden değerlenmiştir.