
Kilo vermek zor
Kilo verildikten sonra normal beslenme dönemine geçildiğinde, verilen kilolar hızla geri alınır. Bu uygulamayla vücut düşük kalorili diyetlere alışmış olur, direnç kazanır.
Yeniden diyet uygulamak istendiğinde, beklenen sonuç alınamaz. Bu durumda, öncekinden daha düşük kalorili gıda almak gerekir. Bu kısır döngüye girildiğinde her seferinde öncekinden daha az kalori ile başlamak gerekeceği için uzun vadede kilo vermek istendiğinde veya ileri yaşlarda şişmanlık şikayetlerinden ötürü zayıflamak istendiğinde sonuç alınamaz. Bu nedenle, fazla kilolardan kurtulmak için yapılacak diyet, normal beslenme alışkanlıkları dahilinde, boy, kilo yaşa göre ihtiyaç tespit edilip fazlasının atılmasıyla gerçekleştirilmelidir.
Kulaktan dolma bilgilerle zayıflamak sakıncalı
Gelişi güzel, kulaktan dolma diyetlerle beslenenlerde, vitamin ve mineral yetersizlikleri, saç dökülmeleri, tırnak kırılmaları, diş ve diş eti rahatsızlıkları, anemi, hipertansiyon, hipoglisemi, dolayısıyla baş ağrıları, halsizlik gibi rahatsızlıklar görülebileceği belirtiliyor.
Doğru beslenme için diyet yapıldığında mutlaka meyve ve sebzelere de yer verilmesi tavsiye ediliyor. Vitamin ve mineral açısından zengin olan bu besinler, posa açısın-dan da zengin oldukları için kabızlık gibi problemleri de ortadan kaldırıyor.

Öğün atlamak sakıncalı
Saatlerce aç kalıp öğün atlayarak zayıflamaya çalışmak hatalıdır. Kan şekeri, bir kişinin yemeğini tükettikten 2 - 2.5 saat sonra düşmeye başlar. Böylelikle açlık hissi doğar. Ana öğünlerin amacı açlık hissi oluşmasını önlemektedir. Ayrıca uzun süren açlıktan sonra yemek yendiğinde doygunluk hissi gelene kadar çok fazla yemek yenmiş olacak, kişi kendini yemekten alıkoyamayacaktır. Bu nedenle öğün atlamak yerine, öğün artırarak, az miktarda 5 - 6 öğün şeklinde yemek yenmelidir.
Aşırı zayıflama isteği bir hastalık mıdır?
Genel olarak 12-18 yaşları arasında başlayan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yüzünden bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabaları ile belirlenen bir bozukluk... Psikologlara göre,ne zaman ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte,eskiden sanıldığı gibi çok ender rastlanan bir rahatsızlık değil.
A. Nervoza olarak adlandırılan rahatsızlığa yakalanan bireylerin yaklaşık yüzde 95' inin kadın olduğunu belirten uzmanlar, bir kişinin kız kardeşinde bu tür bir bozukluk varsa o kişide aynı hastalık riskinin belirgin oranda arttığını kaydediyor. Üst sosyoekonomik sınıflarda daha sık görülüyor.
En temel belirti aşırı kilo alma korkusu... Bu durum kişinin yiyecek konusunda neredeyse fobik olacak noktaya dek varmasına neden olabiliyor.

Şişmanlama korkusunun yanı sıra beden imgesinde de bozulma oluşuyor. Buna bağlı olarak bu kişiler çok zayıf ve ince olsalar bile kendilerini şişman bulabiliyor. Vücut ağırlığını kontrol altında tutabilmek isteyenler 2 yola başvuruyor. Kişilerin bir bölümü yiyecek alımını ileri derecede kısıtlar. Zaten aldıkları çok az yiyeceğin de, çok az kalorili yiyecekler olmasına dikkat ederler. Bu kişiler buna rağmen ağır egzersizler de yaparlar. Diğer gruptaki kişilerde yiyecek alımının ileri derecede azaldığı açlık dönemleri ile aşırı yeme dönemlerinin birbirini izlediği gözleniyor.